Ceza: '' Anlamsızlığı Seviyorum ''
ANLAMSIZLIĞI SEVİYORUM
Mekânsal, toplumsal geçişleri bu kadar yoğun bir hayata alışmanın zorluğunu yaşıyor, Ceza. Kadıköy’de hayatın dibini yalayıp bir zaman sonra dünyada aranan bir insan olmak… En çok da bu konuda dertli. “Ben mücadeleye Kadıköy’den başladım. İnsanlar beni motosiklet üzerinde ya da dolmuşta görebilir her an. Alternatif, underground müzik yapan biri olarak değil de bir star olarak görünüyorsunuz. Birçok sanatçının kendi ortamı var. Ben öyle yaşamadığım halde, insanların gözünde öyle görünebiliyorum.” Belki de en önemli ayrıma varıyor buradan… “Hayallerim vardı; ama şu andan itibaren plan yapmak zorundayım. Hayallerim, planlarımdan daha güzeldi. O günlerimi özlüyorum.”
Sokaklardan geliyor, Ceza. çok küçük yaştan beri underground kültürün içinde yoğrulmuş. Şükrü Saracoğlu Stadı’nın alt geçidinde break dans etmekten, sokaklarda grafiti yapmaya kadar bu kültürün tüm ritüellerini yerine getirmiş. Bu hayatın bir izdüşümü olan anlamsızlık onu en çok çeken kavramlardan biri. Dadaizme de bu nedenle ilgi duyuyor. “Anlamsızlık, bana zevk veriyor. Bu, ilkokulda başladı. Arkadaşlarımın hiç anlamadığı kelimeleri yan yana koyup, onların yüzlerine bakmak, insanların kamera şakalarında ve komedi filmlerinde gülmediği taraflara gülmek, ilgimi çeken şeyler. O yüzden çocukluğumdan beri saçmalığa inanıyorum.”
Özgürlüğü sevmesine rağmen 20-21 yaşına kadar kendi içine kapanık, sosyal çevrenin içine giremeyen bir insanın, hayatı şöhret sayesinde tanıdığını söylemesi hiç de garip gelmiyor kulağa. ‘Her kalp yıkılır ancak bulunmaz yeni bir mesken’, ‘Vakit can almaz; ancak can yakar’ gibi anlamlı lirikler de yalnızlığını saklamayı başarabildiğini gösteriyor. Üretmek için yalnız kalmak şart. Yalnız başına neler yapar, Ceza? “Müzik dinliyorum. Ama rap müzik dinlemek bana artık bir şey vermiyor. Üretebilmem için farklı şeylerden beslenmeliyim. Etnik müzik, new age, klasik, rock müzik dinliyorum. Onun dışında mizahi dergilerle ansiklopedi okumayı çok seviyorum. Ve duyup da anlamını bilmediğim kelimeler için sıkça sözlük okuyorum. Belgesellerden de vazgeçemiyorum.”